MEHMET REŞAT TAŞDEMİR’DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMA
Kahramanmaraş merkezli depremin 11 ili de etkileyerek tarihe asrın felaketi olarak geçmesi üzerine deprem bölgelerinde hızlı bir konteyner kent ve çadırlarda barınma başladı. Barınma şekillerine önerilerde bulunan Orman Müdürü Mehmet Reşat Taşdemir,” Doğa ile barışık bir yaşamın devamı için ahşap barakalar tercih edilmeli” dedi.
“KONTEYNER KENTLERİN VE ÇADIRLARIN RİSKLERİ VAR”
Deprem bölgesindeki çadır ve konteyner kentlerini değerlendiren Mehmet Reşat Taşdemir, “Depremzedeler için düşünülen barınma imkanlarının kabiliyetlerinin ne olduğunu ortaya koymamız gerekiyor” vurgusunu yaparak geçici barınma yerleri olan konteyner kent ve çadırları eleştirdi.
Taşdemir, şu ifadeleri kullandı: “Konteynırlar çok pahalı. Donatıların nakliyesi söz konusu olduğunda da tırlar ile en fazla bir seferde iki tane nakliye edebilirsiniz. Akaryakıt gideri konteyner başına nakdi olarak 15 bin lira. Deprem bölgelerinin sadece %10’u böyle bir şeye kavuşabilecek. Kızılay tarafından dekore edilen çadırlarla yaşanabileceği öngörülmekte. Bunların sayılamayacak derecede fazla riskleri var. Bugün 1 milyon tane çadırın ortalama maliyeti 22 trilyon yapar. Bu çok ciddi bir rakamdır. Çadır ya da konteyner olsun bunların tamamı burada bir sıkıntı. Bunların tamamı petrol türevinden elde edilen şeyler. Bunların geri dönüşümü mümkün değil. Bu konteynerleri vahşi ortamda vahşi depolama yapmak zorundasınız. Bir dahaki felakette kullanmak üzere depolasanız bile çadırlar kalıcı olarak tehlikeli sonuçlara yol açabilirler. Bu çadırların yapıldığı malzemeler herhangi bir yanıcı madde ile temas ettiğinde sorunlara yol açabiliyor. Çadırlar çok hızlı bir şekilde yanıyor ve insanlar kaçmaya fırsat bulamıyorlar”
“AHŞAP BARAKALAR BARINMA FİZİKİ ŞARTLARINA UYGUN”
Deprem bölgesinde barınma için önerilerde bulunan Taşdemir, ahşap bakara önerisini şu ifadelerle kaydetti: “ Ahşap malzemesi çok hızlı soğuyan ve hızlı ısı alan, barınma fiziki şartlarına sahiptir. Çözüm önerimiz, Türkiye Akdeniz ülkesi olmakla beraber geniş alanlara sahip olan, geniş orman alanlarına sahip olan bir ülke. Ormanların tamamı devlet ormanıdır. Devletin elinde şu anda resmi rakamlardan bahsederek 450 tane orman deposu var. Bu orman depolarında forma 1 metreküp hazır olarak bekliyorlar. Devlet istese zaten yıllık 48 metreküp üretme kapasitesine sahip. Basit şekilde modüler ahşap barakaları üretilebilir, kendi şantiyelerini kurmaları yerine bu şekilde ahşap barınma alanları kurabilirler. Ahşap barakanın bir tanesinin üretilmesi için yaklaşık beş metreküp alana ihtiyacımız var. Yangına en dayanıklı olan malzemedir. Bir ahşap barakanın çadırdan kurulumu daha kolaydır. Bir kişi günde fabrikada 10 tane üretebilir”
“DEVLETİN POLİTİKASI İNSANLARI ORADA TUTMAKTIR”
Taşdemir, deprem bölgesindeki göçün aza indirgenebileceğinin vurgusunu yaparak ahşap evlerde en az iki sene kalınabileceğini ifade etti. Taşdemir, “Devletin politikası insanları orada tutmaya yarayacak şekilde olmalıdır. İnsanlar bir iki sene kalabilirler. Bunun için kendi doğal kaynağımızı, kendi iş gücümüzle beraber kullanmalıyız. Türkiye’de MDF sektörü gelişmiş bir sektör. Çok acele etmeyelim. Şu anda çok radikal bir çözüm, bir yıl içerisinde tüm vatandaşlarımıza kalıcı konut getirmek bana göre gerçekleştirilmesi imkansızdır. Yerle bir olmuş 11 şehri değişik bir şekilde yapmak fiziken gerçekleşmesi mümkün olmayan bir şeydir. Onları biraz daha can güvenliklerini garantilemek gerekmektedir. Ahşap barakaların ülke ekonomisine ciddi katkısı olan bir yapıdır. Ömrü 5-10 yıldır. Rutubete karşı dezavantajlıdır” diye konuştu.
“AHŞAP KENDİNİ BELLİ EDER”
Depremde arama kurtarma çalışmalarında maden ekiplerinin domuz damı yöntemi ile pek çok vatandaşı kurtarmasını da değerlendiren Taşdemir,” Maden direği diye bir tabir vardır. Genellikle ahşap kullanılır. İnsanoğlunun ilk madenle tanışmasından bu yana süre gelmiştir. Demir çok sinsi bir malzemedir. Üzerine binen yükle birden çökebilirsiniz. Ahşap malzeme ise önce bel verir. Tüketim toplumu haline gelerek plastiğin önümüze koyulması ile birlikte tüm insanlar ihtiyaçlarını plastikten karşılıyorlar. Oysaki ihtiyaçlarını ahşaptan karşılayacak kadar dünyada ahşap rezervimiz var. Ahşap iyi bir bakım ister. Ahşapla 9-10 katlı binalar olmasa da 3-4 katlı binalar yapabilirsiniz. Vatandaşların bildiğinin tam aksine ahşap malzeme yangına son derece dayanıklı bir malzemedir. Bir yalıtım malzemesi olmasından dolayı hem ısı yalıtımı yönüyle hem de içerideki ısıyı muhafaza etmesi yönüyle iyi bir tercihtir” ifadelerini kullandı.
“BUNUN İÇİN HERHANGİ BİR KANUNA GEREK YOK”
Taşdemir, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı : “Ahşap barakada barınmak için hiçbir kanun çıkarmaya gerek yok. Bunu devlet zaten 6831 sayılı yasa ile 1956 yılında çıkardı. Depremzedelerin ve afetzedelerin i 1/10 tarife bedeli ile verilebileceği zaten kanunda var”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)