Zam kararının gelen tepkiler sonucunda geri çekilmesinin ardından doktorlar Türkiye genelinde grev kararı aldı. Nazilli Devlet Hastanesi’nde iş bırakma eylemi yapan doktorlar Acil servis dışında tüm bölümlerde bir gün hasta bakmayacaklarını belirtti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca doktorlara 2 bin 500 TL ve 5 bin TL arasında zam yapılacağını müjdelemişti. Zam kararı sonrasında sağlık çalışanlarından gelen tepkiler neticesinde karar geri çekildi.
Kararın geri çekilmesinin ardından bugün Türkiye genelinde devlet hastanelerinde göre alan doktorlar grev kararı aldı. Nazilli Devlet Hastanesi’nde de acil servis dışında tüm bölümlerde pratisyen ve uzman doktolar tüm gün iş bırakma eylemi yaptı. Hastaneye gelen vatandaşlar, sıra alamadan evlerine geri dönmek zorunda kaldı.
Nazilli Devlet Hastanesi önünde ortak açıklama yapan Aydın Aile Hekimleri Derneği, Aydın Tabip Odası, Birlik ve Dayanışma Sendikası Aydın Şubesi, Genel Sağlık İş Sendikası Aydın Şubesi, Sağlık ve Sosyal Emekçiler Sendikası Aydın Şubesi üyesi doktorlar; “Oyalama Değil Hakkımız Olanı İstiyoruz!” dedi.
Yapılan ortak basın açıklamasında; İktidarın savunduğu ve uyguladığı sağlık politikaları toplum sağlığı için artık önemli bir risk halini almış, bu durum sağlık hizmetlerinin kaliteli ve nitelikli verilmesini zorlaştırmıştır. Koronavirüs salgını mevcut sağlık sisteminin aksaklıklarını ve eksikliklerini daha çok görünür hale getirmiş ve sağlık emekçilerinin verdiği hizmetin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Sağlık emekçileri salgın döneminde canla başla çalışırken aynı zamanda işsizlikle, işten atılmalarla, yoksullukla karşı karşıya bırakılmıştır. Sağlık emekçileri “Artık bu şartlarda çalışamıyoruz.” diyerek istifa ederken, emekli olurken; genç hekimlerimiz başta olmak üzere sağlık emekçileri yurtdışına göç ederken tüm bu sorunları konuşmak, çözüm önerilerimizi iletmek için sağlık bakanına görüşme taleplerimizi defalarca ilettik. Sağlık bakanının, hekimlerin, sağlık emekçilerinin çalışma koşullarını, sağlık ve yaşam sorunlarını, toplum sağlığını, sağlık emek meslek örgütleriyle konuşmasından daha doğal ne olabilir? Bu görüşme taleplerini karşılamak sağlık bakanının bizlere ve topluma karşı sorumluluğu değil midir? Artık yaşamımıza bile mâl olan bunca sorunumuzu duymazdan, görmezden gelen iktidar, aslında her şeyi görmektedir ve bilmektedir. Bunun en son örneği de hekimlerin, sağlık emekçilerinin artık yoksulluk sınırının çok altına düşmüş; açlık sınırına kadar gerilemiş gelirleri ve özlük hakları ile ilgili düzenleme yapacağı iddiasıyla getirdikleri ucube yasa tasarısıdır. Bizler tasarının yeterli olmadığını, bütüncül olmadığını, tüm sağlık emekçilerini, tüm hekimleri kapsamadığını belirtirken bu teklif bile bize fazla görülmüş; ne zaman tekrar meclise getirileceği, varsa eksiklerinin yasa tasarısına eklenerek neden tamamlanmadığı gibi sorular havada bırakılarak usule aykırı bir şekilde geri çekilmiştir. Bu yasa ne çalışan hekimlerin ne de emekli hekimlerin gelirlerinde bir iyileştirme sağlamayacaktır” ifadeleri kullanıldı.
Devletten isteklerinin yerine getirilmesini isteyen doktorlar teker teker maddeleri sıraladı. O maddeler ise şöyle;
“- İnsanca yaşayabileceğimiz, insanca geçinebileceğimiz, emekliliğe yansıyan temel ücret,3600-7.200 kademeli ek gösterge ve pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı ve geçmişe dönük, her sağlık çalışanı için yıllık 90 gün yıpranma payı İSTİYORUZ!
– Sağlık emekçilerine şiddet gösterenlere, TCK’dan sağlık hizmeti sunanlara karşı işlenen bazı suçlara ilişkin özel düzenlemeler içeren Sağlıkta Şiddet Yasası’nın acilen gerçekleştirilmesini İSTİYORUZ!
– Son bir yıl içinde tüm cumhuriyet tarihindekinden kat be kat fazla beyin göçü sağlık alanında gerçekleşmiştir. Gelecek güvencesi olmadan şiddet tehdidi altındaki çalışma koşullarına son verilmesini İSTİYORUZ!
– Performans sisteminin kaldırılmasını, döner sermaye uygulamasına son verilmesini,sabit maaşımızın bunlara muhtaç etmeyecek, emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmesi İSTİYORUZ!
– Çalışma koşullarımızın iyileştirilmesini ve insanca çalışma süreleri; güvenli, sağlıklı çalışma ortamları; COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası İSTİYORUZ!
– Mevcut 5 dakikada bir muayene dayatmasına son verilmesini; randevuların hastalarımıza en az 20 dakika ayırabileceğimiz şekilde düzenlenmesini İSTİYORUZ!
– Toplumun geniş kesimlerinin sağlık hizmeti ihtiyacı da hekimlerin özlük hakları da ancak kamusal sağlık politikalarıyla teminat altına alınabilir. İş güvencemiz, gelirgüvencemiz, mesleki bağımsızlığımız için kamusal sağlık sistemi İSTİYORUZ!
– Sağlık, piyasanın vahşi koşullarına terk edilemez! Şehir hastanelerinin
kamulaştırılmasını, özel hastanelere değil kamu hastanelerine bütçe ayrılmasını, özel hastanelerde aşırı çalıştırılmaya ve ciro baskısına son verilmesini İSTİYORUZ!– Tüm asistanların emeklerinin karşılığını aldığı; çekirdek eğitim müfredatına uygun, asistan hekimlerin tüm süreçlerde söz sahibi olduğu nitelikli uzmanlık eğitimi almasını ve eğitim dışı işlerde çalıştırılmamasını İSTİYORUZ!
– Aile hekimliği ceza yönetmeliğinin geri çekilmesini, kamuya ait binalarda kamu çalışanlarından oluşan eksiksiz bir ekiple koruyucu sağlık hizmetlerinin yürütülmesini sağlayacak birinci basamak sağlık
örgütlenmesi İSTİYORUZ!– İşyeri hekimliği alanında OSGB ve benzeri özelleştirmeye son verilmesini, işyeri hekimlerinin çalışma saatleri, atama ve ücretlendirmeleri konusunda tabip odalarının yetkili olmasını İSTİYORUZ!
– KHK ve güvenlik soruşturmaları ile hukuksuzca işinden alı konulmuş
tüm sağlık çalışanlarının derhal işlerine başlatılmasını İSTİYORUZ!”